Toplumlarda var olan ve antropologların liminal an dedikleri doğum günü, ölüm günü, düğün, nişan vb. gibi ritüeller bir geçişin başka bir deyişle bir sonun ve bir başlangıcın simgesidir. Burada iç içe geçmiş durumda bulunan son ve başlangıç durumları bireylerin heyecan ve sükunet duygularını bir arada yaşamalarına neden olur. Bu duygulara yönelik yapılanma içinde bulunan markalar çoğunlukla gerçek hayat veya medyada buluşma, yeni şeylere ulaşma ve katılım, tanıklık etme ya da bir tanığa sahip olma, gizem gibi öğelere sıkça yer verirler. Anma ritüelleri ise zamanın geri çevrilemezliğine bir çare gibi düşünülmektedir. Kayıp duygusu ne kadar güçlü olursa anılarla telafi edilmesi o kadar çok, geçmişten uzaklığı o derece net ve idealleştirme eğilimi o denli yüksektir.
Markalar ve Ritüelleri
Geçmişin alışkanlıkları tekrarlanarak birer ritüele dönüştürülmektedir. Bu tür ritüellerin sembolik değerleri model aldıkları gerçek geleneklere göre daha üst düzeydedir. Tarih boyunca, mallar sadece kullanım yararına indirgenerek değerlendirilmemekte, ritüellerden uzak toplumlarda bile törensel bir içeriğe sahip olmaktadır fakat ekonomi, kültürel yapılar üzerindeki etkisini geçmiştekinden çok daha fazla bir biçimde arttırmıştır. Günümüzde ürünler yalnızca maddi fayda elde etmek için değil aynı zamanda simgesel anlamların tüketimi olarak da kendini gösterir olmuştur.
Markayı merkezine alan törenler marka sahipleri için birer hazine niteliğindedir ve bu ritüellerin büyük bölümü tüketiciler tarafından üretilir. Örneğin; Harley Davidson sahipleri kendi aralarında özel bir el sıkışma ritüeline sahiptirler. MINI Cooper kullanıcıları ise dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar birbirlerini gördüklerinde el sallayarak selam verirler.
Ülkemizde ise bu konuya çok sayıda örnek vermek mümkündür fakat iki tane ile sınırlı tutacağım. Bunlardan biri Beşiktaşlıların kartal pençesi selamı; diğeri ise Trabzonspor oyuncularının gol attıktan sonra sevinçlerini göstermek için sahada kolbastı oynaması.
Ülkemizde ise bu konuya çok sayıda örnek vermek mümkündür fakat iki tane ile sınırlı tutacağım. Bunlardan biri Beşiktaşlıların kartal pençesi selamı; diğeri ise Trabzonspor oyuncularının gol attıktan sonra sevinçlerini göstermek için sahada kolbastı oynaması.
Yararlanılan Kaynaklar:
Boym, S. (2009) Nostaljinin Geleceği, çev: F.B. Aydar, İstanbul:Metis Yayınları
Lindstrom, M. (2007) Duyular ve Marka, İstanbul:Optimist Yayınları
Tosun, N. (2010) İletişim Temelli Marka Yönetimi İstanbul:Beta Yayınları
Uztuğ, F. (2003) Markan Kadar Konuş Marka İletişim Stratejileri, 2. Baskı, İstanbul: Mediacat Yayınları
http://thebrandage.com/neden-ait-oluruz-marka-topluluklarinin-sosyolojik-ve-psikolojik-analizi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder