Alışveriş hastalığının adı “oniomani”dir ve 1900’lerde
tanımlanmıştır. Bireyin ihtiyaç dışı ve kontrolsüzce alışveriş yapması,
zihninin yoğun bir şekilde alışverişle meşgul olması şeklinde tanımlanabilir. Dürtü
kontrol bozukluğu ve bağımlılık sınıfında yer alan bu hastalığın altında
doyumsuzluk, mutsuzluk, ikili ve sosyal ilişkilerde problem yaşama gibi
sorunların yattığı bilinmektedir. Bu hastalığa sahip kişiler daha çok gergin
veya üzgünken alışveriş yaparlar. Ayrıca depresyon, kaygı bozuklukları,
bastırılmış duygular da alışveriş hastalığına yol açabilmektedir. Bu rahatsızlığa
sahip kişiler hayatlarındaki duygusal boşlukları alışveriş yaparak doldurmaya
çalışırlar. Alışveriş yapmak kişinin beyninden salgılanan mutluluk hormonu olan
serotoninde artışını sağlar, bu durum alışverişin kişi tarafından sevilmesinin
temel nedenidir. Yapılan araştırmalar kadınların, alışverişte ortalama 4-6 saat
arasında zaman geçirdiklerini göstermektedir. Alışveriş hastaları tipik
olarak; alışverişle beraber rahatlarlar ancak bir süre sonra bunun yerini pişmanlık
duygusu alır. Yaşadığı gerginlikle alışverişe başlayan, aldıkça rahatlayan
kişi; akabinde pişmanlık duymaya başlar ve içi içini yer. Bu kadar çok duyguyu
bir arada yaşattığı için, ruhsal yönden yıpratıcı olan bu hastalık bir süre
sonra, ne kadar alışveriş yapılırsa yapılsın tatmin sağlayamamaya neden olur
(pedamed.com).
Amerikalı Psikiyatrist Gary Small Bir Psikiyatristin Gizli
Defteri adlı kitabında alışveriş bağımlısı olan Brenda adlı hastasıyla arasında
geçen diyaloğu şu şekilde aktarır:
“Söyler misin Brenda, ne hissettin oraya gittiğinde?
Alışverişe çıkmak nasıl bir duygu uyandırıyor sende?”
Soru sorar gibi yüzüme baktı. “Nasıl olsun… İyi hissediyorum
kendimi. Güçlü hissediyorum… Enerji doluyorum. Kontrol bende oluyor, etrafımdaki
herkes nefesini tutarak kararımı bekliyor. Ayrıca her an gözümün içine bakan
koca bir reklam ajansının sorumluluğundan da kurtuluyorum. Bazen sırf o satış
elemanları üzerinde kontrol sahibi olmanın yarattığı baş döndürücü duyguyu yaşamak
için sevmediğim şeyleri aldığım bile oluyor. Eğer gerçekten sevmişsem o zaman
daha da iyi oluyor. Ona dokunduğumda, baktığımda, üzerime giydiğime heyecandan
ürperiyorum. Avlanan ve avlayan heyecanı var bunda. (…)” Konuşurken transa geçmiş
gibiydi. Yüzünde uzaklara dalıp gitmiş gibi bir ifade vardı. İlk içkisini tarif
eden bir alkoliği anımsattı bana.
“Bu duygu kalıcı oluyor mu?” dedim.
“Şey, hayır, pek olmuyor. Eve gelip aldıklarımı dolaba
yerleştirene kadar devam ediyor. (…) Sonunda aldıklarımın çoğunu geri
götürüyorum. Geri verince rahatlıyorum ama çok da utanıyorum.”
“Öyle mi?”
“Eh, tabi. O heyecan verici avlar kısa sürede ışıltısını
kaybediyor.” dedi.
2009 Abd yapımı Bir Alışverişkoliğin İtirafları isimli film
konuyla ilgili detaylı bilgi veren eğlenceli bir komedi filmi.
Yararlanılan Kaynaklar:
Small, Gary – Gigi Vorgan, Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
En Sıradışı Vakalar, çev: Duygu Akın, Ntv yayınları, 58. Baskı, 2010, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder