Kavramların iç içe geçmiş olduğu günümüz toplumunda, hiçbir
şeyin modası geçmez. Günümüzde sürekli olarak yeni tüketim metaları yaratma zorunluluğu
en büyük güçlüğün yaşandığı alanlardan biridir ve bu durum nostaljinin endüstrileşmesi
sonucunu doğurmuştur.Nostaljinin tüketim amacıyla kullanımı, arzunun dışa
vurumu ve kültürel değerlerin üretilmesiyle ilişkilendirilebilir. Söz konusu
arzu nesnelerinin simgesel değerleriyle toplumsal değerler üretilir ve yeniden
tüketime sunulur. Böylelikle haz sürekli olarak tekrarlanırken, nostalji de
tüketim de sürekli olarak yenilenir. (Batı,2012).
Küreselleşen dünyada geçerli olan şeyler para ve popüler
kültürdür. Nostalji de bu küresel kültürün bir parçasıdır ve maddi olmayanın
maddeleştirmeye ve tekrarı olmayanın tekrarlanmaya çalışılmasıdır. Nostaljinin
ütopik bir yönü olmasına rağmen ticarileşen nostalji bizi kendine özgü bir
zaman anlayışına zorlar. Svetlana Boym’un tabiriyle “Müşterileri
kaybetmedikleri şeyleri özlediklerine inandıran bir pazarlama stratejisi olarak
ürünlere, nostalji enjeksiyonu yapıldığından bahsetmek mümkündür.” Geçicilik
metalaştırılmış, medeniyetin bütün eserleri yeniden üretilerek tüketime sunulmuştur.
Böylelikle tüketici hem modern olanın rahatlığı hem de fetişleşen geçmişe sahip
olmanın keyfini yaşama imkânı bulmaktadır. (Boym,2009).
Örneğin Dubai’de, bir tarafı deniz bir tarafı çöl olan bu
kentte, lüks otellerden biri olan Medinat Jumirah’ın ana binasının hemen
yanında bulunan villalarla ulaşım su kanalları üzerinde dolaşan tekneler
vasıtasıyla yapılır. Bu yapay su kanalları ile Dubai’de Venedik havası
oluşturulmuştur. Hizmet, konfor, eğlence ve hoşnutluğun üst düzeyde olduğu bu
alanlarda asıl amaç alışveriştir ve büyük ölçekli alışverişin yapılabilmesi
için çok sayıda olanak sunulmuştur (Odabaşı,2004).
Nostaljinin endüstrinin hizmetine sunulması, olayların ve
ilişkilerin içinin boşalmasına, anlamlılığını yitirmesine neden olmaktadır.
Anlamı tüketime sunarken nostaljinin birleştirici özelliğinden yararlanan reklamcılar,
bir yandan geleceğe duyulan güvensizliği yeniden üretirken diğer yandan bu
güvensizliğe çare bulunduğu yönünde bir iddiada bulunurlar. Geleceğin belirsiz
olmasına ilişkin yüksek derecede kaygı duyulması, geçmişin, geleneğin ve
dolayısıyla nostaljinin güvenli sularına dönme arzusuna neden olmaktadır. Bu
nostalji arzusunun farkında olan reklamcılar, nostaljik unsurları dolaşıma
sokarak mikro düzlemde ürün/hizmet ve hedef kitle arasında duygusal bir köprü
inşa etmekte; makro düzlemde ise kayıp, belirsizlik, güvensizlik gibi duygulara
ve yabancılaşmaya neden olan sistemi perde arkasında, meçhul olarak bırakmaktadırlar
(Taşkaya,2013).
Yararlanılan Kaynaklar:
Batı, U. (2012). Markething ya da Farkething Deneyimsel
Pazarlama ya da Duyusal Markalama. İstanbul:Ece Bilişim Yayıncılık
Boym, S.(2009). Nostaljinin Geleceği. F. B. Aydar (çev.)
İstanbul: Metis Yayınları.
Odabaşı, Y. (2000) Postmodern Pazarlama. 2. Baskı.
İstanbul:Mediacat Yayınları.
Taşkaya, M. (2013). Reklamda Nostaljik Unsurlar: Kimlik
Vaadive Anlamın Tüketimi.
https://www.academia.edu/3794618/REKLAMDA_NOSTALJIK_UNSURLAR_KIMLIK_VAADI_VE_ANLAMIN_TUKETIMI_Nostalgic_elements_in_advertising_Promise_of_the_identity_and_the_consumption_of_meaning_